top of page
Yazarın fotoğrafı: Kıvılcım UçarKıvılcım Uçar

Psikoterapi deyince aklımıza çoğunlukla sözel ifadelerin kullanıldığı bir çalışma alanı gelir. Kişi, terapisti ile birlikte çalışmak istediği konuları sözel olarak ifade edebileceği kapsayıcı bir alandadır. Kimi zaman bu alanda duyguları, düşünceleri ve hareketleri ifade ederken sözelleştirmede zorlanmalar yaşanabilir ya da yapılan bu sözelleştirme bazı duyguların keşfi ve dışavurumu açısından yeterli olmayabilir. Böylesi durumlarda kişinin kendisini rahatça ifade edebilmesine destek olmak adına sanat yöntemlerinden faydalanırız. Çeşitli boyalar, heykel yapımı için kil, kolaj malzemeleri gibi araçlar; dile gelmekte zorlanan duyguların dışavurumu için uygun bir zemin oluşturmaya yardımcı olur. Bazen de tüm bu malzemelerin ortaya çıkarttığı yaratıcılığın etkisi ile birlikte sözelleştirmeyi kolaylaştırmak adına şiir yazımı ve hikayeleştirme gibi tekniklerden faydalanırız. Duyguların ve düşüncelerin açığa çıkmasına yardımcı olmak amacıyla sanat malzemeleri kullanılabileceği gibi kişi kendi bedenini de bir ifade alanı olarak kullanabilmek adına dans ve drama gibi yöntemlerden faydalanabilir. Özellikle travmatik yaşantılar gibi kişiyi zorlayan süreçlerle birlikte kaygı bozukluklarından, kişinin kendini keşfetme sürecine kadar uzanan geniş bir yelpazede sanat; psikoterapi çalışmalarını zenginleştirici bir etkiye sahiptir.

38 görüntüleme0 yorum

Günlük yaşam içinde, daha önce yerine getirmekte zorlanmadığımız bazı işlevleri sürdürmekte güçlük yaşadığımız dönemleri hepimiz deneyimlemişizdir. Bu zorlu süreçlerde, kaynaklarımızı gözden geçirmek ve onları aktive etmek, rahat bir nefes alabilmemize yardımcı olur. Bu noktada, bize keyif veren, iyi gelen ve bizi rahatlatan aktiviteleri gözden geçirmek kıymetlidir.

 

Zorlandığımız dönemlerde, genellikle bu kaynakları arka plana atarız ve kendimize zaman ayırmakta güçlük çekeriz. Bu nedenle, zor zamanlarımızda, işe daha önce bize iyi gelen ancak ihmal ettiğimiz aktiviteleri gözden geçirmekle başlayabiliriz. Bu, fiziksel aktiviteyi artırmak olabileceği gibi sevdiklerimizle daha fazla vakit geçirmek de olabilir.

 

Bu sayede ihtiyaçlarımızı gözeten bir yerden, bu kaynakları kullanarak zorlu süreçlerle başa çıkabilir ve kendi kendimize destek olabiliriz.

İşte bazı kaynaklarımızı incelemek için düşünebileceğimiz alanlar:

 

1. Sosyal ilişkiler: Yakın arkadaşlarımız, aile üyelerimiz veya sevdiklerimizle iletişim kurmak ve destek almak bizi rahatlatabilir. Sosyal aktiviteler veya online toplantılara katılarak sosyal bağlantılarımızı güçlendirebiliriz.

 

2. İlgi alanları: İlgi duyduğumuz hobilerle meşgul olmak, zihnimizi rahatlatabilir ve stresten uzaklaşmamıza yardımcı olabilir. Bu, müzik dinlemek, resim yapmak, kitap okumak veya bahçe işleriyle uğraşmak gibi birçok farklı şekilde gerçekleştirilebilir.

 

3. Doğa ile etkileşim: Doğa yürüyüşleri, piknikler veya bahçe çalışmaları gibi etkinlikler, doğayla bağlantı kurmamızı ve zihinsel olarak dinlenmemizi sağlayabilir. Doğal çevreye zaman ayırmak, stresin azalmasına ve baş etme mekanizmalarının güçlenmesine yardımcı olabilir.

 

4. Bedensel aktivite: Egzersiz yapmak, hem fiziksel sağlığımızı desteklemek hem de zihinsel sağlığımıza katkıda bulunmak için harika bir yoldur. Yürüyüşe çıkmak, yoga yapmak, spor salonuna gitmek veya evde egzersiz yapmak gibi çeşitli seçenekler düşünülebilir.

 

Unutmayalım ki, her bireyin kendisi için rahatlama sağlayan farklı kaynakları vardır. Bu  makalede bahsedilenler, genel olarak bir başlangıç noktası olarak değerlendirilebilir. Kendi ihtiyaçlarınızı ve ilgi alanlarınızı göz önünde bulundurarak, size en iyi gelen kaynakları belirlemeniz dileğiyle…

 

70 görüntüleme0 yorum
Yazarın fotoğrafı: Kıvılcım UçarKıvılcım Uçar

Güncelleme tarihi: 22 Ara 2023

Terapiye başlamak için en doğru zaman kişinin ihtiyaçlarına göre değişmekle birlikte, bu konuda adım atmak için düşünmeye başladığımız zamandır diyebiliriz. Çeşitli nedenlerle terapiye başlamayı erteleme eğilimi gösterebiliriz. Ancak duygusal olarak zorlandığımız alanlarla ilgili çalışmak, çözüm aradığımız noktalarda destek almak, kendimizle kurduğumuz teması artırmak ve belki de sadece zorlandığımızı hissettiğimiz bazı konularda danışma ihtiyacımızı karşılamak için terapiye başlamayı tercih edebiliriz. Kendimizi terapiye başlamak için hazırladığımız bu süreçte, hangi terapistle çalışacağımızı belirleyen birçok değişken var. Bunlardan belki de en önemlisi terapistin alanında yetkin, yeterli eğitim ve süpervizyon çalışmalarından geçmiş olmasıdır. Bu noktada terapistinizi seçerken hangi üniversiteden mezun olduğunu ve hangi eğitimleri tamamladığını sormaktan çekinmeyin. Terapi için yeterli zaman, alan, bütçe ve motivasyon gibi kaynaklarınızı da gözden geçirdikten sonra size en uygun olduğunu düşündüğünüz uzman ile terapi yolculuğunuza başlayabilirsiniz.

37 görüntüleme0 yorum
bottom of page